Narsist karakterlerin bu duyguyu içlerinde ilk olarak hissetmeye başladıkları dönem çocukluk hatta bebeklik dönemine kadar uzayabilmektedir. Karşımıza narsist çocuk ve narsist bebek tanımları çıkmaktadır.
Çocuk ya da bebeğin ebeveynleri ile yaşadığı duygusal çatışmalar ile yine ebeveynlerin çocuklarını yetiştirme yöntemindeki olumsuzluklar, hastalıklı narsisizm’in kucağında hastalıklı narsist’in gelişmesine yol açabilmektedir.
Narsist kişiliğin şahıslarda bir karakter/tarz haline gelmesinin sebeplerini sıralayalım. Küçük yaşlarda ailesinden yeterli desteği göremeyen çocuğun ne olursa olsun insanın en iyi dostunun yine kendisi olduğu fikrinin yerleşmesi birinci sırada yer alır. Sadece kendisine güvenebileceğini bilen Narsist kişilik kendisine karşı kendi güvenini kaybetmemek için sürekli “en iyisi olma” hedefine ulaşmaya çalışır.
Tam tersi olarak yine çocukluk ve bebeklik döneminde aileden görülen aşırı ilgi, alaka beğeni sonucunda “zaten en iyisi benim” algısı narsist bir kişiliğin yetişmesine neden olabilmektedir.
Bu iki ters örnek aynı kelime olan narsist tanımıyla tanımlansa da, iç dünyaları, hayat tarzları, olaylara bakış açıları ve yaklaşımları birbirinden tamamen farklı olmaktadır.
Narsisizmin toplumlarda neden yaygınlaştığını incelediğimizde ise; aile yapısının zayıflaması ya da yıkılması, çiftlerin evlenip sağlıklı ve faydalı bireyler yetiştirme ideallerinin yerini tek başına ya da “birlikte yaşama” biçimlerinin alması, yazılı ve görsel basının etkileri, sosyal paylaşım ağları gibi sanal dünyanın etkileri görülmektedir.